..................................................BEZGE SEVDALILARI'NA HOŞ GELDİNİZ İYİ VAKİT GEÇİRMENİZ DİLEĞİYLE.......................................................

28 Ocak 2009 Çarşamba

AKP'NİN YEDİTEPE BELEDİYE'Sİ BAŞKAN ADAYI "ÖMER ATEŞ"

Yeditepe'de uzun süredir beklenilen Ak Parti adayı nihayet açıklandı. Buna göre Ak Parti'nin Yeditepe'nin Başkan adayı Sn. ÖMER ATEŞ beydir. Bu önemli gelişmeyi sizlere bildirmek istedik. Sn. ÖMER ATEŞ bey'e başkanlık yolunda kendisine ve tüm sevenlerine başarılar diliyoruz.{B.SEVDALILARI}

27 Ocak 2009 Salı

HERŞEY BEZGE İÇİN!!!

04.01.2009 Tarihinde sitemiz hizmete girdi. Amacımız güzel Bezgemizin güzelliklerini dünyaya yansıtmak olduğunu daha önce dile getirmiştik. Amacımızın rekabet olmadığını sitemizin ilk yazısında dile getirdiğimizi hatırlatırız. Ama bazı kendini bilmez takipçilerimizin mesaj panosuna mesaj yazarken dikkat etmediğini ve ileri geri mesalar yazdığını daha önce sizlerde görmüşsünüzdür. Bu vesile ile özellikle "DERBEDER" adlı kardeşimizi uyarıyor, Bezge Haber Ajansı Muhabiri Yasin Yetim abimizle bi sorunumuz olmadığını burada dile getiriyoruz. Ve bu türlü yakıştırmaları şiddetle kınıyoruz. Ayrıca Bezge Haber Ajansını da çallışmalarından dolayı tebrik ediyoruz. {B.SEVDALILARI}

20 Ocak 2009 Salı

SÖZÜMÜZ KARİKATÜR OLDU

Dün {19 OCAK 2009 PAZARTESi} yayınlanan BİLMEM Kİ? adlı yazıda geçen "Ama ama ben şunu biliyorum ki bu olayların oluşmasını Allah(c.c.) istiyor. Ve şunu da biliyorum ki Allah(c.c.) o israil’î o ölen masumların kanında boğacaktır. " bölüm bugün {20 OCAK 2009 SALI} Zaman Gazetesinin yorum sayfasında karikatür olarak kullanıldı.


DAĞISTAN ÇETİNKAYA'nın kaleminde çıkan yorum aslında Gazze'deki tüm olayları heryönüyle anlatıyor. DAĞISTAN ÇETİNKAYA'ya teşekkür ediyoruz.
BU YORUM HAKKINDAKİ FİKİR VE GÖRÜŞLERİNİZİ BEKLİYORUZ. 
{B. SEVDALILARI}

19 Ocak 2009 Pazartesi

BİLMEM Kİ ?


Bu sözü bir gün içerisinde acaba ne kadar kullanıyoruz. Bu yazıyı bana yazdıran amaç bu sözü çok tekrarlayan bir dostum tarafında gerçekleşmiştir. O dostuma hayatta başarı, sağlık, mutluluk ve güzel günler diliyorum.
Evet, bürgün içerisinde bu sözü ne kadar kullanıyoruz. Başlıklar altında toplayalım isterseniz;
Ekonomik Kriz
Bilmem ki bu kriz hangi insanların hayatlarında değişikliler meydana getirdi.
Bilmem ki kaç insan işsiz kaldı.
Bilmem ki kimler iflas etti kimler iflas eşiğinden döndü.
Bilmem ki kaç işyeri kapandı; ve bu yüzden kaç baba veya anne evine ekmek götüremedi bu yüzden
Ama ama şunu biliyorum ki bunları hepsi bir gün mutlaka geçecek.
Gazze Katliamı
Bilmem ki bu İsrail bu Müslümanlardan ne ister.
Bilmem ki bu kadar günahı kim ödeyecek.
Bilmem ki o küçücük bedenlerin suçu günahı neydi. Ya o insanların annelerin babaların yaşlıların…
Bilmem ki bu savaşta neler yıkıldı. Neler yok oldu. Hangi hayatlara son verildi.
Ama ama ben şunu biliyorum ki bu olayların oluşmasını Allah(c.c.) istiyor. Ve şunu da biliyorum ki Allah(c.c.) o israil’î o ölen masumların kanında boğacaktır.
Asrın Davası “ERGENEKON”
Bilmem ki ne yapıyor bunlar ya ’ Vatan Millet Sakarya’ deyip devletimi yıkıyorlar ne
Bilmem ki eğer bu vatan hainleri yakalanmasaydı, daha kaç kişinin canına kıyacaklardı.
Bilmem ki ülkeyi nerelere götüreceklerdi.
Bilmem ki daha kaç ailenin evine acı düşürecekler idi.
Bilmem ki o cephaneyle savaşa mı gidiyor. Bunlar ya
Ama ama artık şunu biliyorum ki artık bunlar olmayacak.
Yerel Seçimler
Bilmem ki bu insanlardaki koltuk sevdası nedir.
Bilmem ki niye bir seçim için bu insanlar kavga eder, niye birbirleriyle küserler.
Bilmem ki akrabalarıyla araları niye açılır bu yüzden;
Bilmem ki bu seçilen kişiler niye sadece kendi çevresiyle ilgilenir o kadar bakması gereken il ilçe ve beldesi varken;
Ama ama şunu biliyorum ki “SONUNDA MUTLAKA İYİLER KAZANIR”
"günün espirisi"

SEVGİ VE SELAMLARIMIZLA… {B.SEVDALILARI}
BU YAZI HAKINDAKİ FİKİR VE GÖRÜŞLERİNİZİ BEKLİYORUZ.

17 Ocak 2009 Cumartesi

BEZGE SEVDALISI KENDİNİ TANITIYOR


ÇOK DEĞERLİ BEZGELİ KARDEŞLERİMİZ TANINMAK İSTEYEN HERKESE BURADA KENDİNİ TANITMA FIRSATI VERİYORUZ. BİZLERE MAİLLE 3 ADET RESMİNİZİ VE TANITIM YAZINIZI GÖNDERİN, BİZDE 3 GÜN İÇERİSİNDE SİTEMİZDE SİZİN TANITTIMINIZI YAPALIM.
AYRICA ÇOK SEVDİĞİNİZ VE UNUTAMADIĞINIZ RESİMLERİNİZİ BEZGELİLERLE PAYLAŞMAK İSTERSENİZ. YİNE RESİMLERİNİZİ BİZE GÖNDERİN. YAYINLAYALIM. HADİ BEZGELİLER BİLGİSAYAR BAŞINA TANITALIM-TANIŞALIM. DOSTLUK BAĞLARIMIZI PEKİŞTİRELİM {B.SEVDALILARI}

CENNET KUŞLARI


Öğle vaktiydi, güneş hafiften kırpmıştı gözünü. Derken, cıvıl cıvıl bir ses tırmandı gökyüzüne:"Beni de yaz abi, beni de yaz bu seferkinde n'olur n'olur!.." Fatih'ti bu, yeni öyküsünde kendisine de yer vermesini istiyordu abisinden."Tamam, yazacağız seni de bir gün. Öyle hemen olmaz ki, ilham bu kardeşim..." "İlham'ı da yaz, beni de..." Gülümsedi abisi... Cennet'in ipekten bir şalı olsaydı, yüreğine dolandığına inanacaktı Fatih'in. Öyle duruydu, öyle katıksız... Hayatın, en sevilesi yanı duruyordu şimdi karşısında. Bütün masumiyetiyle cevap bekleyen iki zeytin karası göz...
"Gel buraya..." dedi abisi, kucağına aldı kardeşini, sarıldılar sıkı sıkı... "Hadi annemin yanına git sen, kim bilir ne güzel yemekler yapmıştır yine, karnını doyur, sonra babam gelince de camiye gideriz beraber, tamam mı?" "Tamam abi. Kur'an da okuyacak değil mi babam bize?" "Hı hı..."
Koşarak gitti Fatih. Birkaç dakika içinde yemeğini yemiş; sokakta oyuna dalmıştı bile... Gazzeli bir ailenin küçük oğluydu Fatih. Beş yaşına girmemişti daha; ama rakamları sollayıp geçecek kadar zeki ve olgun bir çocuktu. Sürekli merakla bakan iri siyah gözleri, kulaklarının üzerine düşen saçları, geceyi bile uykusundan kaldıran cıvıl cıvıl sesiyle yalnız ailesinin değil; mahallesinin de göz bebeği olmuştu kısa zamanda...
Annesinin sesiyle irkildi: "Fatih! Gel oğlum hadi, baban geldi, camiye götürecekmiş seni..." Koşarak gitti annesinin yanına. "Bak yine toza toprağa bulanmış ellerin. Hadi yıka da öyle gidin, hadi oğlum..."
"Yıkamazsam n'olur anne?.." Yine soruyordu. Susmuyordu o heyecanlı gözler. Geleceğin büyük adamlarından biri olacağının müjdeleyicisiydi belki de bu parlayan kandiller... "Yıkamazsan, Allah, 'Fatih kulum benim karşıma elleri çamurlu çıkıyor.' der..." "Üzülür mü?" "Hı hı, üzülür tabii oğlum..." "Tamam hemen yıkıyorum anne, üzülmesin, ben O'nu çok seviyorum..." Koşa koşa gitti. Baktı annesi arkasından. Bu çocuk bir armağan olmalıydı kendisine. Şükretti oracıkta, 'onu armağan eden'e...
Üç ay geçti aradan...
Bir sabah, kanı çekildi güzel kentin. Hastalandı bir anda. Değişti... Artık öykü yazmıyordu Fatih'in abisi. Babası, gizli gizli okuyordu Kur'an'ını. Annesinin güzel yemekleri tek çeşitte sabitlenmişti uzun süredir.
Fatih aynıydı, sorular soruyordu yine. En başta, bu kocaman tabancalı ve değişik konuşan adamlar neden gelmişti buraya? Neden biz korkuyorduk onlardan, neden sürekli insanlar ölüyordu? Biz ne yapmıştık onlara, Fatih ne yapmıştı? Gökyüzünü mü kıskanmışlardı ondan, yoksa nefes alışını mı? Soruyordu ama, bu kez cevap veren yoktu ona...
Bir öğle vakti, endişeler içinde camiye gidiyordu üç beden... Babası, abisi ve Fatih... Fatih, evden çıkmadan, gıcır gıcır yıkamıştı ellerini. "Artık sokakta hiç oynamıyorum, ellerimi çamura bulamıyorum; ama yine de yıkayayım, üzülmesin Allah'ım." diyordu kendi kendine. Evden çıkmadan, istemsiz sarıldı, bağrına bastı annesi onu... Annesi, hep ağlıyordu artık... Öğle namazı... Her gün biraz daha boşalıyordu saflar. Fatih de fark etmişti; ama soramıyordu. Cevaplar yoktu artık. Kim bilir, belki de o çirkin adamlar öldürmüştü cevapları da... Babasıyla abisinin arasında duruyordu. Eğildi, rükua vardı, sonra doğruldu, derken secdeye... Sonra, sonra başını kaldıramadan bir gürültü koptu, yer yarıldı içine düşüyorum zanneti. Sonra karanlık, sonra bir ateş topu... Sıcak... Acı... Tanımlayamıyordu Fatih. Hareket edemiyordu, neler oluyordu, bilmiyordu...
Bir daha hiç öykü yazmadı abisi. Fatih'i de yazamadı, İlham'ı da... Hiç Kur'an okumadı babası sonrasında. Annesi hiçbir zaman yapamadı o güzel yemeklerinden tekrar... Solukların kesildiği yerde, alev alev yanan ateşin çığlıkları arasında, inceden bir ses yükseliyordu gökyüzüne... Fatih... Minicik ellerini birbirine kenetlemiş, bir şeyler söylemeye çalışıyordu:
"Anne... Annecim...Ben yıkadım ama... Ellerim... Kan oldu... Allah... Üzülür mü anne?.." {B.SEVDALILARI}

9 Ocak 2009 Cuma

“GAZZE’DE ZULÜM VAR HERKESİ YARDIMA ÇAGIRIYORUM”


Bu sözler Sn. Başbakanımız Recep Tayyip Erdoğan’a ait, evet Türkiye başbakanı halkını Gazze’ye yardım çağrısında bulunuyor. Bilindiği üzere İsrail Gazze’ye önce havadan ve denizde sonra da karadan bombardımana tutmuş durumda oradaki Müslüman kardeşlerimiz bebek, kadın, yaşlı, genç demeden katledilmeye devam ediyor. Dünya İsrail katliamına seyirci kalsa da Türkiye zor günler yaşayan Filistin halkının yardımına koşuyor. Sivil toplum kuruluşları Gazze’ye yardım için sıraya girmiş durumda, Türkiye’nin başbakanı bile bu yolda çağrı yapıyor. Bizde elimizden geleni arkamıza koymayalım ve yardımlarımızı yapalım. Çünkü biz rahat yatağımızda uyurkren onlar bombaların altında can veriyorlar. LÜTFEN YARDIMCI OLUN.
Yardım Kuruluşları:
http://www.kimseyokmu.org.tr/
BU KATLİAMA SEYİRCİ KALMAYALIM. İSRAİLİ KINIYORUZ. {B.SEVDALILARI}

BELDEMİZ’DE SEÇİM

Önümüzdeki yerel seçimler beldemizde de hissedilmeye başlandı. Belde Başkanı olmak isteyen parti aday adayları kendilerini göstermeye başlamış bile, bu vesile ile bu konuya biraz değinelim istedik. Biz beldemize hizmet edebilecek has bir bezge insanımızın başkan olamasını sadece belediye için değil bezge için bu yola çıksın. Sadece kendisi için değil bezge insanı için bu yola çıksın istiyoruz. Ki sizlerde öyle istiyorsunuzdur. Ancak Bezge’ye bezge’yi bilen bir başkan yakışır; diyor. Ve tüm başkan adaylarına şimdiden başarılar diliyoruz.
SİZ DEĞERLİ DOSTLARIMIZIN YORUMLARINI VE BU SİTEDE YAYINLANMAK ÜZERE GÖRÜŞ VE FİKİRLERİNİZİ BEKLİYORUZ.
Mail adreslerimiz:
{B.SEVDALILARI}

8 Ocak 2009 Perşembe

BEZGE'NİN TARİHÇESİ

Yeditepe beldesi kurulmadan önce yer olarak dağınık ve çobanların hayvanlarını otlattıkları bir otlak olduğu söylenmektedir. Bu çobanların genelde Suriye’den geldikleri söylenmektedir. Çobanların zamanla buraya yerleşmesi ile köy kurulmaya başlamıştır. Daha sonra ise köye Karagülleriler, Zoraliler, Nakliler, Salmanlılar, Halitliler, Abdurrezzaklılar, Habibliler, Alikocaoğulları, Kılıçlılar kabilelerinin geldiği söylenmektedir. Bunlardan Kılıçlıların” Zinziptenten” Suriye’den geldiği belirtilmektir. Bu kabilelerden sonra köye hamet ve kaltak isminde iki kişi daha gelmiştir. Bunlardan hametin Gaziantep ile Suriye arasındaki Peke isminde bir kasabadan geldiği bilinmektedir. Hamet ve kaltak köye geldiğinde ikiside köyün önüne çadır kurmuşlar ve ikisi köyde söz sahibi olmuşlardır. Daha sonra aralarında rekabet başlamış. Diğer kabileleri yanlarına çekmeye başlamışlardır. Hamet, Habiblilerden kız alarak onlarla akrabalık bağı kurduğu söylenir. Kaltağın ise başka bir kabileden kız aldığı söylenir. Evlendikten sonra Hametin 7 çocuğu olur. Bunlar; Patlı, Hallaçlı, Kanberli, Mutuşlu, Sas, Hasanlı ve Hamer dir. Hametin nesli böyle devam ettiği bilinmektedir. Kaltagın ise beş çocuğu olmuştur. Bunlar; Ömerağa ,Ahmetağa, Çolaklı, Kalebogazı ve Hocaoğludur. Kaltagın neslide böyle devam etmiştir.

BEZGE’NİN ANADOLU İŞGALİ DÖNEMİNDEKİ DURUMU

Bezge Anadolu işgali döneminde Fransızlar tarafından teslim alınmak istenir. Ama Bezge halkı buna karşı çıkar. Ve Bezgeyi Fransızlara karşı savunmayı amaçlar. FransızlarınBezgeyi teslim almak için beldeye doğru geldiklerini duyan Bezge halkı Bezge’nin 2 km dışındaki dar vadide Fransız askerlerini sıkıştırıp yok etmeyi düşünmüşlerdir. Belde halkı pusuya yattığında Fransız askerlerinin tam vadiye girmeden bazı gençlerin zamansız ateş açması düşmanın vadiye girmesini engellemiş ve istenilen sonuç elde edilmemiştir. Bunun üzerine Bezge halkı birçok kayıp vermiştir. Daha sonra Bezge halkına haber verilerek Bezgeden uzaklaşılmıştır. Bezge halkı dağlara kaçmıştır. Fransız askerleri Bezgeye gelip her tarafı yakıp yıkmışlardır, düşmanın gittikten sonara herkes Bezgeye gelip evlerini onarmıştır. 


BEZGE’NİN {YEDİTEPE BELDESİ} ŞUANKİ DURUMU


Bezge’nin şuan ki durumundan bahsedecek olursak batısındaki 1750 m lik Keldağıyla ve keldağın eteklerindeki Barlaam Manastırının Kalıntılarıyla ayrıca sınıra yakınlılığı, deniziyle ve her şeyiyle meşur olan beldemizde genellikle yaz aylarında incirinden üzümüne, cevizinden bademine birçok meyve ve seralarda yetiştirilen sebzesine kadar birçok kuruyemişi gıdası bulunmaktadır. Yaz aylarında düzenlen karamağara gezileri nede ilgi giderek artmaktadır. Bezge deyince şunu geçmemek lazım bezge ağzıyla Aş’ımız (etli pilav) meşurdur. Her türlü Düğün, Mevlit ve özel günlerimizde vazgeçilmezler arasında en başındadır. Bundan dolayı beldemize yaz aylarında nüfus artmaktadır. Beldemizde Merkez Camii, Kubbeli Camii ve Yeni Camii olmak üzere üç camisi Erkek ve Kız Kuran Kursları, Ana Okulu, İlköğretim Okulu bulunmaktadır. Ayrıca Karakol ve Sağlık ocağımız mevcuttur. Bunun yanında birçok esnafımız beldemize renk katmaktadır. İlçeye(Yayladağı) uzaklığımız yaklaşık 15 km. dır. Beldemizde ilçemize her yarım saatte bir araç hareket etmekte ve geri dönmektedir. İlimize(Hatay) uzaklığımız yaklaşık 50 km. dır, ve her gün üç aracımızda il merkezimize 2’si sabah 1’i öyleden önce hareket etmekte ve 2’ si öyle 1’ de ikindi vaktinde güzel beldemize geri dönmektedir. Ayrıca beldemizde kota kaldırılması sonucunda geçimimizi sağladığımız tütün ekimi iptal olmuştur. Bunun sonucunda belde halkı genellikle küçük ve büyükbaş hayvancılıkla, tahıl ekimiyle uğraşmaktadır. Ayrıca beldemizin gençleri yaz aylarında mevsimlik işçi olarak Antalya, mersin gibi illere kış aylarında ise okumak ve çalışmak üzere diğer illere gitmektedir. Bu yüzden azalan nüfusumuz yüzünde az kalsın beldemiz kapanmasına vesile oluyordu. Son anda Danıştay’ın kararıyla beldemiz önümüzdeki yerel seçimlere girecek ve 23 mart 2008 tarihinde nüfusunun 2000 olduğunu kanıtlarsa beldeliğe devam edecektir. İnşallah devam eder. 


GÜZEL BELDEMİZİN BİZİM BİLMEDİĞİMİZ YÖNLERİ VARSA LÜTFEN BİZE YAZIN {bezgesevdalisi@hotmail.com} adresine maillerinizi bekliyoruz.
Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...
Tüm Hakkı (BEZGE SEVDALILARI)'na aittir. İzinsiz Kopyalanması Kesinlikle Yasaktır.(2008-2011)